Loading
Alt Sayfalar

Böbrek Kanseri

Vücudun en önemli organlarından olan böbrekler, omurganın sağında ve solunda karın arka duvarına yaslanmış durum bulunur. Teme görevi filtreleme olan böbrekler, kandaki ürik asit, kreatinin ve üre gibi metabolizma artıklarının vücuttan idrar yolu ile atımını sağlar. Ayrıca vücuttaki tuz, potasyum, magnezyum gibi mineraller ile şeker, protein ve su gibi elzem vücut bileşenlerinin dengeli olarak vücut dokularına dağılımına yardımcı olur.

Böbreklerimizin filtreleme dışındaki diğer bir görevi ise hormon salınımıdır. Kan basıncı düştüğünde ya da kanda sodyum miktarı azaldığında böbrek hücrelerinden renin, kandaki oksijen miktarı düştüğünde ise eritroprotein denilen hormonlar salgılanır. Böbrekler, renin hormonu ile kan basıncını düzenlerken, eritroprotein hormonu ile kemik iliğinin uyarılmasını sağlayarak kan hücresi yapımını destekler. 

Böbrek Kanseri Nedir?
Böbrek kanseri, böbrekteki normal hücrelerin anormal hücrelere dönüşmesi ve kontrolden çıkmasıyla oluşur. Tüm kanserlerinin yaklaşık %4’ünü oluşturan böbrek kanseri genellikle ileri yaşlarda (60 yaş üstü) ortaya çıkar, ancak ailesel geçişli olan türleri daha erken yaşlarda görülebilmektedir. Daha çok erkeklerde görülen bu kanser türünün, erken teşhis sonrası uygulanan etkin tedavi yöntemleri ile tamamen iyileştirilmesi mümkündür.

Böbrek Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Küçük böbrek tümörleri her zaman belirtilere neden olmaz. Ancak daha büyük tümörler ve böbreğin dışına yayılmış tümörler aşağıdaki gibi belirtilere neden olabilir:

•    İdrarda kan
•    Belinizin her iki tarafında veya yan tarafınızda ağrı
•    Karnınızda veya sırtınızın yan tarafında ele gelen şişlik
•    Açıklayamadığınız kilo kaybı
•    Halsizlik 
•    İştah kaybı
•    Nedensiz ve devam eden ateş
•    Kansızlık 

Enfeksiyon, böbrek taşı veya iyi huylu tümörler de bu tür belirtilere sebep olabileceğinden bu belirtilerin doğrudan böbrek kanseri ile ilişkilendirilmesi doğru değildir.  Bu belirtiler hekime başvurmanız için uyarıcı olması açısından önemlidir.

Böbrek Kanseri Nedenleri/Risk Faktörleri Nelerdir?
Sigara: Tütün dumanının içinde bulunan kanserojen maddeler akciğerlerden kana karışır. Vücudumuzda filtreleme görevi gören böbrekler tarafından süzülen kanserojen maddelerin hücrelere zarar verme ihtimali vardır. Sigara bırakıldığında artmış olan risk zamanla geriler.

  • Yaş ve cinsiyet: İleri yaşlardaki (60 yaş üstü) erkeklerde sık görülmektedir.
  • Obezite: Aşırı kilo hormonal sistemi ve bağışıklık metabolizmasını bozarak böbrek kanseri oluşma riskini artırır.
  • Tansiyon yüksekliği: Yüksek tansiyonu düşürmek için kullanılan ilaçların böbrek kanseri riskini artırdığı düşünülmektedir. Ancak tansiyon yüksekliğinin vücutta oluşturduğu değişikliklerin mi yoksa kullanılan tansiyon ilaçlarının mı risk oluşturduğunda dair henüz net bilgilere ulaşılamamıştır.
  • Kronik böbrek hastalıkları: Kronik böbrek hastalıkları ve son dönem böbrek hastalığına bağlı diyalize giren hastalarda kanser riski artmıştır.
  • Organ nakli: Böbrek nakli dahil kalp, karaciğer dahil tüm yapılan nakil işlemlerinde bağışıklık sisteminin baskılanması nedeniyle böbrek kanseri riski artmaktadır. Organ nakli yapılan kişilerde böbrek kanseri riski yaklaşık beş kat fazladır. Bu risk böbrek naklinde daha da artmaktadır.
  • Mesleki ve çevresel risk faktörleri: Bazı kimyasallar (kadmiyum, arsenik, trikloretilen) böbrek hücreli kanser riskini artırabilir.
  • Genetik risk faktörleri: Ailesinde böbrek kanseri olanların artmış kanser riski mevcuttur. Von Hipel - Lindau mutasyonu en fazla böbrek kanseri oluşumuna yol açan genetik bozukluktur. 

Bu risk faktörlerine sahip olan herkes böbrek kanserine yakalanmayacağı gibi her böbrek kanserli hastada da bu faktörler bulunmayabilir.

Böbrek Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Böbrek kanserinin teşhis edilmesinde öncelikle fiziksel muayene yapılır, amaç ele gelen kitle varlığında bunun saptanmasıdır. Buna ek olarak idrar testleri ve kan testleri yapılır. Görüntüleme yöntemleri böbrekler ve etrafındaki tüm yapıların görüntülenmesini ve yayılımın tespit edilmesini sağlar. Bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, ultrasonografi (biyopsi yapılmasına kılavuzluk eder), intravenöz piyelogram, intravenöz ürografi yapılabilecek tetkikler arasında yer almaktadır. Çoğu kişi, rastlantısal sebepler ya da farklı bir şikayet için görüntüleme testi yaptırdıktan sonra böbrek kanseri olduklarını öğrenir. 

Böbrek Kanseri Evrelemesi Nedir?
Kanser evrelemesi, doktorların kanserin ne kadar yayıldığını bulmalarının bir yoludur. Böbrek kanseri teşhis edildiğinde, evrelenmesi veya yayılım durumunun belirlenmesi gerekir. Bu sayede, uygulanacak tedavi planı şekillenir. Sizin için doğru tedavi, büyük ölçüde kanserinizin evresine bağlı olacaktır.

Evre I: Tümör sadece böbrektedir ve büyüklüğü 7 cm veya daha küçüktür. Lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Evre II : Tümör 7 cm’den büyüktür ve halen sadece böbrektedir. Lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Böbrek kanserinin III’üncü evresini 2 şekilde tanımlarız
Evre IIIa: . Tümör, ana toplardamarda veya böbreği saran dokularda gelişmeye başlamıştır, ancak böbreküstü bezinde yada böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın ötesinde görülmez. Kanser, lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Evre IIIb: Tümör, böbrek dışında farklı büyüklüklerde gelişebilir, ancak böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın ötesine yayılım göstermez. Kanser, yakınındaki lenf bezlerine yayılmıştır, ancak uzak lenf bezlerinde ya da uzak organlarda görülmez.

Böbrek kanserinin IV’üncü evresini 2 şekilde tanımlarız.
Evre IVa: Tümör, böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın ötesinde gelişir ve böbreküstü bezlerinde de görülebilir. Yakındaki lenf bezlerine yayılım gösterebilir ya da göstermeyebilir. Ancak, uzak lenf bezlerinde ya da uzak organlarda görülmez.
Evre IVb: Tümör, farklı boyutlarda olabilir ve böbrek dışında gelişim gösterebilir. Yakındaki lenf bezlerine yayılım gösterebilir ya da göstermeyebilir. Ancak kanser uzak lenf bezlerinde ve/veya uzak organlara görülür.

Böbrek Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Böbrek tümörünün tedavisi hasta yaşı, genel sağlık durumu ve kanserin yayılım derecesine göre belirlenir.

Cerrahi: Kanser böbrekle sınırlıysa, genellikle tümörün tamamını çıkarmayı amaçlayan cerrahi ile tedavi edilir. Bu, etkilenen böbreğin tamamının veya bir kısmının çıkarılmasını içerebilir. Ne kadarının çıkarılacağına dair karar, diğer böbreğin ne kadar iyi çalıştığı ve tümörün ne kadar büyük olduğu gibi farklı şeylere bağlıdır. Bazı durumlarda, kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmış olsa bile cerrahi kanama, ağrı vb yakınmaların gerilemesine yardımcı olabilir.

Embolizasyon: Cerrahi hasta için uygun değilse sınırlı aşamadaki böbrek kanserlerinde hastalıklı böbreği besleyen damarın tıkanması (embolizasyon) sağlanarak tedavi edilmeye çalışılır. Bu işlem tümörün küçülmesini sağlar.
İlaç Tedavisi: Hedefe yönelik tedaviler, immünoterapiler, interferon tedavileri kullanılır. Bunlar tek tek veya birlikte de kullanılabilirler. Özellikle son yıllarda immünoterapi ve hedefe yönelik ajanların bir arada kullanımının oldukça başarılı olduğu görülmüştür.

Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin özelliklerine yönelik uygulanan ilaçlarla gerçekleşir. Bazı hedefe yönelik tedaviler, büyüme sinyalinin kanser hücresine ulaşmasını engeller; bazıları kan yoluyla kanser hücresinin beslenmesini azaltır, bazıları ise bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerini tanır ve saldırır. 

İmmünolojik tedavinin amacı, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleri ile savaşmak ve onları yok etmektir. Böbrek kanserinde immünoterapide kullanılan ana ilaçlar, yeni nesil immünoterapi ilaçları (monoklonal antikorlar) ve sitokinlerdir. (bağışıklık sistemini harekete geçiren sentetik proteinler)

Tedaviden Sonra Ne Olur?
Tedaviden sonra, kanserin geri gelip gelmediğini görmek için belirli aralıklarla kontrol edilmeniz gerekir. Takip testleri muayeneleri, laboratuvar testlerini ve görüntüleme tetkiklerinin içerebilir.

Başka Ne Yapmalıyım?
Doktorunuzun ziyaretler ve testler hakkındaki tüm talimatlarına uymanız önemlidir. Ayrıca, tedavi sırasında yaşadığınız herhangi bir yan etki veya sorun hakkında doktorunuzla iletişim kurmanız gerekmektedir. Size bir tedavi önerildiğinde şunları sorabilirsiniz:

  • Bu tedavinin faydaları nelerdir? Daha uzun yaşamama yardımcı olma olasılığı var mı? Semptomları azaltacak veya önleyecek mi?
  • Bu tedavinin dezavantajları nelerdir?
  • Bu tedavinin dışında başka seçenekler var mı?
  • Bu tedaviyi yaptırmazsam ne olur?

Kaynaklar:
1.    Volpe A, Panzarella T, Rendon RA, et al. The natural history of incidentally detected small renal masses. Cancer 2004; 100:738.
2.    Wehle MJ, Thiel DD, Petrou SP, et al. Conservative management of incidental contrast-enhancing renal masses as safe alternative to invasive therapy. Urology 2004; 64:49.
3.    Powles T, Tomczak P, Park SH, et al. Pembrolizumab versus placebo as post-nephrectomy adjuvant therapy for clear cell renal cell carcinoma (KEYNOTE-564): 30-month follow-up analysis of a multicentre, randomised, double-blind, placebo-controlled, phase 3 trial. Lancet Oncol 2022; 23:1133.
4.    Zisman A, Pantuck AJ, Wieder J, et al. Risk group assessment and clinical outcome algorithm to predict the natural history of patients with surgically resected renal cell carcinoma. J Clin Oncol 2002; 20:4559.
5.    Patard JJ, Kim HL, Lam JS, et al. Use of the University of California Los Angeles integrated staging system to predict survival in renal cell carcinoma: an international multicenter study. J Clin Oncol 2004; 22:3316.
6.    Leibovich BC, Lohse CM, Cheville JC, et al. Predicting Oncologic Outcomes in Renal Cell Carcinoma After Surgery. Eur Urol 2018; 73:772.
7.    Haas NB, Manola J, Uzzo RG, et al. Adjuvant sunitinib or sorafenib for high-risk, non-metastatic renal-cell carcinoma (ECOG-ACRIN E2805): a double-blind, placebo-controlled, randomised, phase 3 trial. Lancet 2016; 387:2008.
8.    Mamtani R, Wang XV, Gyawali B, et al. Association between age and sex and mortality after adjuvant therapy for renal cancer. Cancer 2019; 125:1637.
9.    Motzer RJ, Bex A, Russo P, et al. Adjuvant Nivolumab for Localized Renal Cell Carcinoma at High Risk of Recurrence After Nephrectomy: Part B of the Randomized, Placebo-Controlled, Phase III CheckMate 914 Trial. J Clin Oncol 2024; :JCO2400773.
10.    Motzer RJ, Russo P, Grünwald V, et al. Adjuvant nivolumab plus ipilimumab versus placebo for localised renal cell carcinoma after nephrectomy (CheckMate 914): a double-blind, randomised, phase 3 trial. Lancet 2023; 401:821.
11.    Heng DY, Xie W, Regan MM, et al. External validation and comparison with other models of the International Metastatic Renal-Cell Carcinoma Database Consortium prognostic model: a population-based study. Lancet Oncol 2013; 14:141.
12.    Motzer RJ, Tannir NM, McDermott DF, et al. Nivolumab plus Ipilimumab versus Sunitinib in Advanced Renal-Cell Carcinoma. N Engl J Med 2018; 378:1277.
13.    Powles T, Albiges L, Staehler M, et al. Updated European Association of Urology Guidelines: Recommendations for the Treatment of First-line Metastatic Clear Cell Renal Cancer. Eur Urol 2018; 73:311.
14.    Motzer RJ, Escudier B, McDermott DF, et al. Nivolumab versus Everolimus in Advanced Renal-Cell Carcinoma. N Engl J Med 2015; 373:1803.
15.    Motzer RJ, Escudier B, George S, et al. Nivolumab versus everolimus in patients with advanced renal cell carcinoma: Updated results with long-term follow-up of the randomized, open-label, phase 3 CheckMate 025 trial. Cancer 2020; 126:4156.
16.    Atkins MB. Management of advanced renal cancer. Kidney Int 2005; 67:2069.
17.    Flaherty KT, Manola JB, Pins M, et al. BEST: A Randomized Phase II Study of Vascular Endothelial Growth Factor, RAF Kinase, and Mammalian Target of Rapamycin Combination Targeted Therapy With Bevacizumab, Sorafenib, and Temsirolimus in Advanced Renal Cell Carcinoma--A Trial of the ECOG-ACRIN Cancer Research Group (E2804). J Clin Oncol 2015; 33:2384.
18.    Hutson TE, Escudier B, Esteban E, et al. Randomized phase III trial of temsirolimus versus sorafenib as second-line therapy after sunitinib in patients with metastatic renal cell carcinoma. J Clin Oncol 2014; 32:760.
19.    Motzer RJ, Barrios CH, Kim TM, et al. Phase II randomized trial comparing sequential first-line everolimus and second-line sunitinib versus first-line sunitinib and second-line everolimus in patients with metastatic renal cell carcinoma. J Clin Oncol 2014; 32:2765.
20.    Appleman LJ, Kim SE, Harris WB, et al. Randomized, Double-Blind Phase III Study of Pazopanib Versus Placebo in Patients With Metastatic Renal Cell Carcinoma Who Have No Evidence of Disease After Metastasectomy: ECOG-ACRIN E2810. J Clin Oncol 2024; 42:2061.

 

 

Böbrek Kanseri Nedir?
Böbrek kanseri, böbrekteki normal hücrelerin anormal hücrelere dönüşmesi ve kontrolden çıkmasıyla oluşur. Tüm kanserlerinin yaklaşık %4’ünü oluşturan böbrek kanseri genellikle ileri yaşlarda (60 yaş üstü) ortaya çıkar, ancak ailesel geçişli olan türleri daha erken yaşlarda görülebilmektedir. Daha çok erkeklerde görülen bu kanser türünün, erken teşhis sonrası uygulanan etkin tedavi yöntemleri ile tamamen iyileştirilmesi mümkündür.
Böbrek Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Küçük böbrek tümörleri her zaman belirtilere neden olmaz. Ancak daha büyük tümörler ve böbreğin dışına yayılmış tümörler aşağıdaki gibi belirtilere neden olabilir:

•    İdrarda kan
•    Belinizin her iki tarafında veya yan tarafınızda ağrı
•    Karnınızda veya sırtınızın yan tarafında ele gelen şişlik
•    Açıklayamadığınız kilo kaybı
•    Halsizlik 
•    İştah kaybı
•    Nedensiz ve devam eden ateş
•    Kansızlık 

Enfeksiyon, böbrek taşı veya iyi huylu tümörler de bu tür belirtilere sebep olabileceğinden bu belirtilerin doğrudan böbrek kanseri ile ilişkilendirilmesi doğru değildir.  Bu belirtiler hekime başvurmanız için uyarıcı olması açısından önemlidir.

Böbrek Kanseri Nedenleri/Risk Faktörleri Nelerdir?

Sigara: Tütün dumanının içinde bulunan kanserojen maddeler akciğerlerden kana karışır. Vücudumuzda filtreleme görevi gören böbrekler tarafından süzülen kanserojen maddelerin hücrelere zarar verme ihtimali vardır. Sigara bırakıldığında artmış olan risk zamanla geriler.

  • Yaş ve cinsiyet: İleri yaşlardaki (60 yaş üstü) erkeklerde sık görülmektedir.
  • Obezite: Aşırı kilo hormonal sistemi ve bağışıklık metabolizmasını bozarak böbrek kanseri oluşma riskini artırır.
  • Tansiyon yüksekliği: Yüksek tansiyonu düşürmek için kullanılan ilaçların böbrek kanseri riskini artırdığı düşünülmektedir. Ancak tansiyon yüksekliğinin vücutta oluşturduğu değişikliklerin mi yoksa kullanılan tansiyon ilaçlarının mı risk oluşturduğunda dair henüz net bilgilere ulaşılamamıştır.
  • Kronik böbrek hastalıkları: Kronik böbrek hastalıkları ve son dönem böbrek hastalığına bağlı diyalize giren hastalarda kanser riski artmıştır.
  • Organ nakli: Böbrek nakli dahil kalp, karaciğer dahil tüm yapılan nakil işlemlerinde bağışıklık sisteminin baskılanması nedeniyle böbrek kanseri riski artmaktadır. Organ nakli yapılan kişilerde böbrek kanseri riski yaklaşık beş kat fazladır. Bu risk böbrek naklinde daha da artmaktadır.
  • Mesleki ve çevresel risk faktörleri: Bazı kimyasallar (kadmiyum, arsenik, trikloretilen) böbrek hücreli kanser riskini artırabilir.
  • Genetik risk faktörleri: Ailesinde böbrek kanseri olanların artmış kanser riski mevcuttur. Von Hipel - Lindau mutasyonu en fazla böbrek kanseri oluşumuna yol açan genetik bozukluktur. 

Bu risk faktörlerine sahip olan herkes böbrek kanserine yakalanmayacağı gibi her böbrek kanserli hastada da bu faktörler bulunmayabilir.

Böbrek Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Böbrek kanserinin teşhis edilmesinde öncelikle fiziksel muayene yapılır, amaç ele gelen kitle varlığında bunun saptanmasıdır. Buna ek olarak idrar testleri ve kan testleri yapılır. Görüntüleme yöntemleri böbrekler ve etrafındaki tüm yapıların görüntülenmesini ve yayılımın tespit edilmesini sağlar. Bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, ultrasonografi (biyopsi yapılmasına kılavuzluk eder), intravenöz piyelogram, intravenöz ürografi yapılabilecek tetkikler arasında yer almaktadır. Çoğu kişi, rastlantısal sebepler ya da farklı bir şikayet için görüntüleme testi yaptırdıktan sonra böbrek kanseri olduklarını öğrenir. 
Böbrek Kanseri Evrelemesi Nedir?

Kanser evrelemesi, doktorların kanserin ne kadar yayıldığını bulmalarının bir yoludur. Böbrek kanseri teşhis edildiğinde, evrelenmesi veya yayılım durumunun belirlenmesi gerekir. Bu sayede, uygulanacak tedavi planı şekillenir. Sizin için doğru tedavi, büyük ölçüde kanserinizin evresine bağlı olacaktır.

Evre I: Tümör sadece böbrektedir ve büyüklüğü 7 cm veya daha küçüktür. Lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Evre II : Tümör 7 cm’den büyüktür ve halen sadece böbrektedir. Lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Böbrek kanserinin III’üncü evresini 2 şekilde tanımlarız
Evre IIIa: . Tümör, ana toplardamarda veya böbreği saran dokularda gelişmeye başlamıştır, ancak böbreküstü bezinde yada böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın ötesinde görülmez. Kanser, lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Evre IIIb: Tümör, böbrek dışında farklı büyüklüklerde gelişebilir, ancak böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın ötesine yayılım göstermez. Kanser, yakınındaki lenf bezlerine yayılmıştır, ancak uzak lenf bezlerinde ya da uzak organlarda görülmez.

Böbrek kanserinin IV’üncü evresini 2 şekilde tanımlarız.
Evre IVa: Tümör, böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın ötesinde gelişir ve böbreküstü bezlerinde de görülebilir. Yakındaki lenf bezlerine yayılım gösterebilir ya da göstermeyebilir. Ancak, uzak lenf bezlerinde ya da uzak organlarda görülmez.
Evre IVb: Tümör, farklı boyutlarda olabilir ve böbrek dışında gelişim gösterebilir. Yakındaki lenf bezlerine yayılım gösterebilir ya da göstermeyebilir. Ancak kanser uzak lenf bezlerinde ve/veya uzak organlara görülür.

Böbrek Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Böbrek tümörünün tedavisi hasta yaşı, genel sağlık durumu ve kanserin yayılım derecesine göre belirlenir.

Cerrahi: Kanser böbrekle sınırlıysa, genellikle tümörün tamamını çıkarmayı amaçlayan cerrahi ile tedavi edilir. Bu, etkilenen böbreğin tamamının veya bir kısmının çıkarılmasını içerebilir. Ne kadarının çıkarılacağına dair karar, diğer böbreğin ne kadar iyi çalıştığı ve tümörün ne kadar büyük olduğu gibi farklı şeylere bağlıdır. Bazı durumlarda, kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmış olsa bile cerrahi kanama, ağrı vb yakınmaların gerilemesine yardımcı olabilir.

Embolizasyon: Cerrahi hasta için uygun değilse sınırlı aşamadaki böbrek kanserlerinde hastalıklı böbreği besleyen damarın tıkanması (embolizasyon) sağlanarak tedavi edilmeye çalışılır. Bu işlem tümörün küçülmesini sağlar.
İlaç Tedavisi: Hedefe yönelik tedaviler, immünoterapiler, interferon tedavileri kullanılır. Bunlar tek tek veya birlikte de kullanılabilirler. Özellikle son yıllarda immünoterapi ve hedefe yönelik ajanların bir arada kullanımının oldukça başarılı olduğu görülmüştür.

Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin özelliklerine yönelik uygulanan ilaçlarla gerçekleşir. Bazı hedefe yönelik tedaviler, büyüme sinyalinin kanser hücresine ulaşmasını engeller; bazıları kan yoluyla kanser hücresinin beslenmesini azaltır, bazıları ise bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerini tanır ve saldırır. 

İmmünolojik tedavinin amacı, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleri ile savaşmak ve onları yok etmektir. Böbrek kanserinde immünoterapide kullanılan ana ilaçlar, yeni nesil immünoterapi ilaçları (monoklonal antikorlar) ve sitokinlerdir. (bağışıklık sistemini harekete geçiren sentetik proteinler)
Tedaviden Sonra Ne Olur?
Tedaviden sonra, kanserin geri gelip gelmediğini görmek için belirli aralıklarla kontrol edilmeniz gerekir. Takip testleri muayeneleri, laboratuvar testlerini ve görüntüleme tetkiklerinin içerebilir.
Başka Ne Yapmalıyım?

Doktorunuzun ziyaretler ve testler hakkındaki tüm talimatlarına uymanız önemlidir. Ayrıca, tedavi sırasında yaşadığınız herhangi bir yan etki veya sorun hakkında doktorunuzla iletişim kurmanız gerekmektedir. Size bir tedavi önerildiğinde şunları sorabilirsiniz:

  • Bu tedavinin faydaları nelerdir? Daha uzun yaşamama yardımcı olma olasılığı var mı? Semptomları azaltacak veya önleyecek mi?
  • Bu tedavinin dezavantajları nelerdir?
  • Bu tedavinin dışında başka seçenekler var mı?
  • Bu tedaviyi yaptırmazsam ne olur?